6 Nisan 2009 Pazartesi

pazartesi

Sadece bu Pazartesi değil, herhangi bir Pazartesi günü bile olmasını istemediğim şey oluyor. Mük bana küsüyor:
- İkinizin savunması da birbirinden iğrenç! Defolun!

İkiniz diye kastettiği; Mük'ün 'eski fıstığı' ve ben. Mük'ün eski fıstığı demiş ki 'önemli bir ilişki değildi, sadece denemeydi'. Ben de şimdi diyorum ki 'Mük, yemin ederim evime girdiğinden bile haberdar değildim.'

Neyden mi bahsediyorum? Kullanılmaktan sevgili okurlarım. Kullanılmaktan! Bir dayk tarafından 'acaba değil miyim' şüphesini deney tüpüne yerleştirip, sokacak yer bulamayınca benim bir taraflarıma sokarak deneme yapmasının esiriyim. Ağır uykumun suçlusuyum. Rüya ile gerçek hayatı karıştırmanın serserisiyim.

- Zevk aldın mı bari?

Bu soruyu neden sorarlar? 
- Ayrıca bir dakika. Senin bu durumdan nasıl haberin oluyor?

Harika bir noktaya parmak basıyorum. Ben blogumda bile onun kim olduğunu yazmış değilim. Peki sen bu gizli haberi nereden alıyorsun?

- O söyledi! Diyor.

Muhteşem değil mi? Tam onun yapmasını istediği şeyi yapıyorsun. 'Kudurmak'.

- Ne yazarsan yaz, umrumda değil JC, ben gidiyorum. Diyerek çekip gidiyor.

- Mük! Diyebiliyorum arkasından sadece. Hani, kekelemeye başladığı anda dilsiz olan bir adamın ilk cümlesindeki gibi.

Pazartesi sendromu lafını iliklerime kadar hissediyorum şimdi.

Hiç yorum yok: