Önemli bir gün. HH kampanyası, AJ'nin uğraşması ile hayata geçiyor. Ben sadece laf ebeliği yapıyorum. Mazeretim vardı ama; hastanelerde süründüm, evde istirahat sürgününe gönderildim, asistanım tarafından sırtımdan bıçaklandım, hayatın zorluklarını sonuna kadar yaşadım. Üstüne üstlük, altına altlık BB'ciğimle aramızdaki samimiyeti de kaybettim. (Size söyledim mi, geçtiğimiz günlerde gazeteye ilan verdim 'BB ile samimiyetimi kaybettim, hükümsüzdür' diye. Gazete küpürünü de faksla gönderdim BB'nin şeker asistanına.)
- Bunu kutlayalım. Diyor AJ, Madam De Le Patronaj, sidik içen çocuk ve Mük.
Ayson'un yerine götürüyorum çocukları. Nedense bir 'baba' edasına bürünüyorum. Koskoca adam ve kadınlara baba rolü oynamaktan utanmıyorum tabii. Ufacık çocuklarla uğraşayım dediğimde hep yüzüme gözüme bulaştırıyorum. Hangi şeyleri bildiklerini, hangi şeyleri bilmemeleri gerektiğini unutuyorum ve genellikle kötü tepkiler alıyorum. Çocuklara karşı daha relax olabilmesi lazım insanların ama nerdee.
Boğaza güzel bir yerden bakan Ayson'un mekanı bizim (AJ ve ben) sevdiğimiz yerlerden biridir. Menüde sadece meyve çeşitleri vardır. Ayson da eski reklamcılardan bir çatlaktır. Gittiğimizde 'gizli trendy' mekanının önünü süpürürken buluyoruz. Kızlar Ayson'u tanımadığı için normal karşılıyor ama Sabancı kulelerinin önünde Güler Sabancı'yı elinde süpürge ile ortalığı temizlerken bulmanız gibi bir şey bu.
- Napıyorsun Ayson? Diye selamlıyorum onu.
- Sen buraların yolunu bilir miydin? Diye selamımı alıp, süpürgeye devam ediyor Ayson.
Buraların yolunu bilir miydin sorusu ile kapıdan içeri girmekte olan kişiye 'geldin mi' diye sormak ve aldatan eşe 'zevk aldın mı bari' diye sormak benim için aynı şeyler: Gereksiz sorular yığını. Merak etmeyin, zaten Ayson da müştem'di.
Gazete boyutlarında hazırlanmış menülerimize bakarken 'internetten karı alıyonuz da niye alışveriş yapmıyonuz' sorusunun varyasyonlarını deniyoruz. Bir yandan da çocuklara Ayson'la geçirdiğimiz eski günleri anlatırken buluyorum kendimi. 'Acaba' diyorum 'bu iş için çok mu yaşlandım?'
Sidik içen çocuk elma ve mango tabağı istiyor, Mük ananas tabağında karar kılıyor, Madam De Le Patronaj çilek ve kiraz tabağını tercih ediyor, AJ ile ben de kavun karpuz istediğimize karar veriyoruz.
Meyveler de, mevsimler de, insanlar da şaşırmışken reklamcılık yapmak gerçekten zor. Veya çok kolay. Henüz karar veremiyorum.
18 Nisan 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder