Üzerime yapışan tüm işleri temizlemekte üstüme yok! İddia ediyorum!
Yabancı ortaklara karşı bir hassasiyetim var. Onların burnunu sokması ile kısmen derli toplu bir sektöre kavuşmuş bu topraklar. Yabancıların elini atmadığı işlere bir bakarsanız, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Öteki türlü, sektörü kendi kıçının şekline benzetmek için birbiriyle boğuşan en azından iki tane oyuncu görebilirsiniz.
İşte bu yüzden, ne zaman yabancı ortaklardan birileri İstanbul'a gelse, onlara karşı özel bir 'yumuşaklık' sergiliyorum. Ofisten çıkmadan önce onlarla geçirdiğim bir saat -farkında olmasalar da- onlar için büyük bir nimet aslında çünkü ben ofis içinde Büyük Patron da dahil hiçkimse için bir saatimi harcayamam!
Kusura baksınlar: Kusurun kendileri olduklarını görecekler!
Kapris makinesi kadın, şu gazeteden gelenlerle kampanyayı sanki kendisi yapmış gibi anlatıyor saatlerce. Haftasonu ekinde 'tam sayfa' kaplayacağını beklerken, çeyrek sayfalık bir yerde görünce muhtemelen asistanının bir taraflarına sokacak o gazeteyi, bizim değil.
Haa bir de:
İnsanları 'seks yaptım' cümlesinden daha fazla tatmin ettiğini sandığım bir cümle daha var ki, kendisi 'çekimdeyim' cümlesi oluyor. İnanır mısınız bunu şunca yıllık meslek hayatımda kaç kere gözlemlediğimi sayamadım, sayamazdım çünkü bu, şelalenin kaç damla sudan oluştuğunu saymak gibi bir saçmalık olurdu.
Halk kitleleri, telefonla rahatsız edildiklerinde (biz ona 'telefonla arandıklarında' diyoruz), herhangi birisiyle konuşmayı ertelemek için (biz ona 'iletişim' diyoruz) gibi durumlarda telefondakine veya yanındakine 'çekimdeyim şekerim, sonra arasam olur mu?' demeye bayılıyorlar. Bunun bir benzeri de 'röportajdayız şu anda bebişim, ben seni sonra arasam olur mu?' cümlesi. (Buna da röportaj fetişi diyelim.)
Kapris makinesi şarkıcı kadın ise aynen şu yukarıdaki cümleyi kurdu, röportajın tam ortasında telefonu çaldığında, kendisini arayan kişiye: 'Bebişim, şu anda röportajdayız, ben seni sonra arasam olur mu?'
Araya not: 'Bebiş' lafını bu dile kazandırdığını zanneden kişi. Dünya dilleri cehenneminde cayır cayır yanacaksın!
Bu cümleyi duymamak için (beni irite eden cümlelerden biri, evet, irite kelimesi bile beni bu kadar rahatsız etmiyor) reklamveren temsilcilerinin de orada bulunduğu sırada hiçbir çekime gitmemeyi tercih ediyorum. (Çekim adı verilen etkinlikler: Film, fotoğraf, seslendirme - evet, ona bile 'çekimdeyiz' diyorlar- ve sıkı tutunun: PPM!!! Daha fazla açıklama yapmadan parantezi kapatıyorum.)
Tito da bu cümleyi duymaya kıl olduğu için sette telefonunu açık bırakanların telefonunu kırıyor. Bu yüzden asistanı, sete girenlerin telefonlarını kapattığından emin olmadan içeriye kimseyi göndermiyor. Fakat buna rağmen, aynı cümle şu şekilde sarf ediliyor:
Sete maymun izlermiş gibi bakmaya gelmiş bir reklamveren temsilcisi ile, ajans tarafından bir kişinin mola sırasındaki konuşmasından alıntı:
- Bu konuyu daha sonra konuşalım şekerim, şimdi çekimdeyiz.
Şimdi ben de bunları bloga yazıyorum ya: Ben de çekimdeyim ulan, syktyryn gidin!
28 Nisan 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder