Mük beni terk edip gittiği için birkaç gündür bok içindeyim. Ne zaman arasam sadece beş saniye konuşuyor ve sonra telefon kapanıyor. Evinin nerede olduğunu bilmediğim için de gidemedim. Kayıtlara bakmak mı? Daha geçen aylarda taşınmıştı, yeni adresini vermemiş. Şu eski kız arkadaşına ulaşmak? Ajansta çalışan kızlardan biriydi ama hangi bölümde olduğunu aramak bile istemiyorum. Lanet olsun, çok sıkışık durumdayım.
Debi oradan suratıma bakıyor. Takım bir an önce aksiyona geçmek istiyor ama ben kendimi toparlayamıyorum. Topu AJ'ye atıyorum.
- Tut oğlum. Bu işi sen halledersin!
Ha bu arada, Aloe Vera'yı AD'miz olması konusunda ikna ettiğimi de belirtmeliyim. Elbette ahlaksız teklifler yapmak zorunda kalmadım ama Büyük Patron'la konuşup Boyalı BB'lerin önerdiği fiyatın biraz daha üzerine çıkmalarını sağladım. Boyalı BB'yi zaten kaybetmiştim geçenlerde, şimdi bir daha kaybettim galiba.
Mük'ü telefonla arıyorum.
Okuyucuya uyarı: Birazdan okuyacağınız cümleyi beş saniye içinde söylemek için dün gece ayna karşısında tam bir saat çalışmıştım.
- Mük, ofisin halıları o çıplak ayaklarını, ben senin o vanilyalı parfümünü, güzel sandalyen de o harika kıçını özledi. Lütfen ofisine dön! Dönmeyeceksen benimle bir yerde buluş, mümkünse koordinatları iPhone'dan at! Sensiz bir bok değilim ben. Bizi ayırmaya çalışıyor bu Vegas reklamcıları!
Facebook'ta status mesajı birkaç dakika sonra şu şekilde değişiyor: 'Vanilyalı dondurma çekti canım bir anda!'
Bu kötü bir şey mi? Manyak mısınız, harika bir şey! Demek ki normale döndü. Belki de kaybettiklerimi tekrar kazanabilirim.
12 Nisan 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder