Mük'e not: Afferim kız. Bana sıradan adam da demişsin. İyi yazıyormuşsun sen. Yazar mı yapsak seni yoksa? Hahahaha.
Sabah telefon konuşmalarım ile ajansta neler olup bittiğini kontrol etmek de ayrı bir zevkti. Bilhassa, sesimi değiştirerek AG'yi arayıp ona sahte konkur haberleri verip konkura davet ettikten sonra sandalyeden düşmesini sağlamak büyük bir zevkti. Ardından CD'yi arayıp 'eski kız arkadaşlarından birinin' erkek arkadaşı olduğumu belirttikten sonra onu ilk gördüğüm yerde mıhlayacağımı belirtip 'kreapiç direktör seni' deyip telefonu suratına kapatırken özür dilediğini duymak şeytani bir zevk verdi bana. Telefon eğlencem tam CJ'yi arıyorken Mükemmel Asistanımın, ajanstan kaybolduğum gün ajans içinde çeşitli kişilere bu kadar fazla şüpheli telefon gelmesinin dikkatleri üzerime çekeceğini belirterek (akıllı kız) durdurması ile son buldu.
- CJ'yi aradığımda 'naber dostum' diyeceği için ağzına sıçacaktım ve arayanın ben olduğunu bilecekti ama yaa.
Kara Şimşek'in daha ilk sezonunda sıkılmaya başladım, yine dayanamayıp (bu sefer JC olarak) ajansı arayıp AG'ye 'son konkur haberlerini alıp almadığını' sordum. Sürtük bana 'ne konkuru? Ha? Bilmiyorum! Haberim yok!' ayağına yattı. Böyle olacağını biliyordum. 'Oturduğun masanın dört bacağı da sana girsin AG' deyip kapattım telefonu.
- Neden bu kadar gerginsin JC? Diye soruyor Mük.
- Ben Aloe Vera'lara gidiyorum dedim. Ayrıca gergin falan değilim. Çok neşeliyim.
Evden çıktım fakat Aloe'lerde kimse yoktu. Markete gidip tüm gazeteleri satın aldım. Mahallede kimsenin bu salak şeyleri okumasını istemedim o gün ve hepsini çöp kutusuna boşlatıp eve döndüm. Lanet gazeteler, sâfî mürekkep lekesi! Ellerimi yıkarken küvet gözüme çok hoş göründü ve kendimi küvete atıp operanın banyolarda en iyi echo yapan örneklerini sergilemeye başladım. O sırada içeriden Mük'ün bağırışını duydum 'Anlamadım! Hasselhoff'un neresini yemek istersin?' diye bağırarak bana sorduğu soruyu anlamadığımı belirttim ama artık operalarımın içine ettiği için devam edemedim.
Salona döndüğümde bilgisayarımın başında oturduğunu gördüm ve porno klasörüne bakmaması için onu uyardım. Daha ben jogging için dışarı çıkmaya hazırlanırken porno klasörümü açtığını ve içerideki tüm videoları sırayla seyretmeye başladığını anladım. Porno klasörümün adını 'JC'nin ajans işleri' olarak değiştirmeye karar verdim.
Mahallemizde koşmanın zevkli olduğunu söylerlerdi ama tek başıma koşup durdum. Birkaç kilometre sonra 'hasta birinin koşmaması gerektiğine' karar verip eve döndüm. Hızımı alamayıp 'ne biçim hastabakıcısın sen, hastanın koşuya gitmesine nasıl izin verirsin' diyerek Mük'ü haşlamaya başladım.
Sonra Joanne geldi.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder