18 Şubat 2009 Çarşamba

come with me

Hastalığın üzerimdeki etkisini kaybetmeye başladığı anları çok seviyorum. Sanki bir süre önce benimle savaşan orduları püskürtmüşüm hissini veriyor bana. Üstelik savaşı kaybettiğimi düşünüp tüm savunma sistemlerimi ücretsiz izine göndermişken. 
Güçlüler her zaman kazansaydı sanırım en ufak hastalık bile insanları öldürürdü. Aynı düşünce ile, büyük ajanslar her zaman kazansa idi dünya çok çekilmez bir yer olurdu ha? Ne? Güçlü ajanslar her zaman kazanıyor mu? Saçmalamayın. Ya da 'saçmalayın' ama gidin üç-beş kitap falan okuyun. Aptal aptal konuşmayın.

Joanne'e 'Hidin' from Love'ı neden bu kadar peşpeşe çalıyorsun bitanem diye sorduğum için bana tokat attı ama tokat atması bile çok sevecen. Mük'ün suratından düşen de bin parça idi. Herhalde uyurken bir şeyler yaptım. Yoksa uykumda abuk sabuk mu konuştum yine? 
- Annen aradı ve rol yapmak zorunda kaldım. Dedi Mük.
- Harika! Sana bunun için Mükemmel diyoruz zaten. Öyle değil mi Joanne?
- Ben sana katlanabildiği için Mükemmel diyoruz sanıyordum.
- Kırıcıyken bile çok tatlısın bitanem.
- Dün gece 'aa her yer kar olmuş, gördünüz mü' diyerek yatağından fırladığında beni ezmesen daha tatlı olabilirdim.

Odanın içinde birazcık geziyorum. Adımlarım normal, ağrı yok, kafa sağlam. Müziğe ihtiyacım var. Gittikçe yükselen bir şey bulmam lazım. Ne olabilir? iPod'u hızlıca kurcalıyorum ve buluyorum bir tane: Come With Me. Puff Daddy. Kulaklıklarımı takıp kapıya yöneliyorum. Hastane koridorlarında bu kadar enerjik bir hasta görmüş müdür tıp tarihi ha? Söyleyin bana.

Dum, tıss, dum, tıss, dum, tıss 
Dum, tıss, dum, tıss, dum, tıss.
Aaah harika bir başlangıç.

Hear my cries, hear my call

Arkamdan bir güç beni çekiyor. Dönüp bakıyorum ve Mük'le karşılaşıyorum. Dudakları oynuyor, sanırım bir şey diyor ama ben duymuyorum. Odayı işaret ediyor bana. İşte ona Mükemmel demek için bir neden daha, dünyanın en gıcık hareketleri listesinde ilk beşe oynayacak hareketi yapmıyor: Kulaklıklarımı çekmek!

Pistol packing,
Itchy finger,
Trigger happy,
Try to trap me,
Bad rap,
Wiretap me,
Back-stab me

Üstümü giymem gerekiyormuş. Ben de hemşireler neden bana böyle garip bakıyor diyordum.

Shit backfired,
But i'm bouncing back.
Orkestramıza arka taraftan güçlü bir nefesli çalgı giriyor.
Fuck my enemies,
Fuck my foes.

Üzerimdekilerin, hastaneye geldiğim günkü şeyler olduğu fikrine nereden kapıldım ki. 

Take your hands off me, 
Give me room to breathe. 
I'm not hearing it,
I'm not fearing it,
I'm up to my ears in it,
Bullshit,
I'm destructive
Some women find that seductive
Some say it's lunacy

Giyinme seansım bittikten sonra kızlara dönüyorum. 'Come with me' diyorum. 
Ah bu şarkının giderek yükselen havasına bayılıyorum. Karaoke gecesinde söylemeyi denemeliyim. Yarın nasıl?

- Dinleniyorsun JC! Diye düet yapıyor kızlar, bağırarak. Bir tanesi çok sevecen, ötekisi de çok şirin. Hangisi kim bilin bakalım.

Hiç yorum yok: