Bugün JC arada bir uyanıp abuk sabuk cümleler kurdu. Joanne ile birbirimize JC ile ilgili hikayeleri anlatırken 'ben sana demiştim, değil mi CD' diyerek kendi kendine konuşmaya başladı.
iPod'undan Bryan Adams şarkıları çalmaya başladım yine ona. Ironik bir biçimde 'Thought i'd Died and Gone to Heaven' çalmaya başladı shuffle'da. Joanne'le birbirimize bakıp gülümsedik. JC'nin bize aktardığı pozitiflik olsa gerek bu.
'Is Your Mama Gonna Miss Ya' çalarken JC uykusunda gülümsemeye başladı.
- Dalga geçmeyin benimle, hadi ama. Dedi.
Bir süre sonra 'deprem mi oluyo' diyerek hareketlendi.
Joanne yanağını okşayıp sakinleştirdi.
- Hidin' From Love var mı onların içinde, diye soruyor Joanne. O şarkıyı dinleyince çok mutlu oluyor.
Bakıyorum, var.
Gerçekten de onu dinlettiğimde tatlı bir çocuk gibi gülümsüyor uykusunda.
Bazen JC'nin en hassas konularda bile bizimle dalga geçtiğini düşünüyorum. Doktorlar da nesinin olduğuna dair tam bir şey söyleyemediler bize. 'Aşırı stres' deyip geçmiyorlar mı 'bu cümleyi kurmak için mi eğitiyorlar sizi, gerizekalılar' diyerek dövesim geliyor şu hergeleleri.
Zorlu bir kahkaha atıyor JC. 'Uyuştu oram, uyuştuuu' diyor gülerek.
- Neren uyuştu bitanem, diye soruyor Joanne ama bunların daha çok monolog olduğunu düşündürtüyor JC. Hiçbir soruya cevap vermiyor. Kendi kendine konuşuyor.
Neyse ki odada ağır bir hava yok. JC hasta yatağında bile eğleniyor gibi görünüyor.
JC yeter artık, kalk şu yataktan, ben ofise gitmek istiyorum seninle.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder