19 Haziran 2009 Cuma

paint the town ve dünyanın en kötü parfümü

Cuma akşamlarını ne kadar çok sevdiğimi daha önce söylemiştim değil mi? Evet, binlerce kez. Hiç merak etmeyin, üşenmeden bin kere daha söyleyebilirim. Haha.

Akşam Mük'ün 'konser var' cümlesi ile başlıyor. Ne konseri bile olduğunu sormadan 'biletleri al, gidiyoruz' dememle devam ediyor. Konsere giderken yolda kalabalıklaşmamız (telefonla sahneye girip 'nereye gidiyorsunuz' diye soran AJ, gecenin ilerleyen saatlerinde nereye gittiğini anlamadığım Herkesin Bayıldığı Manken Kız, doğal olarak Madam De Le Patronaj ve Boyalı BB gibi bir kalabalıktan) göz önüne alındığında minik bir ordu oluşturduğumuzdan bahsedebiliriz. French Maid'ler hariç.

Konserde önümüzde duran iki hatunun parfümünden rahatsız oluyor AJ. 'Of bu kadar kötü parfüm olur' diyor. Pozitif bir adamın bile burnunu rahatsız edecek parfüm hangisi olabilir diye merak ediyorum ve önümdeki kadının omzuna dokunuyorum.
- (Gürültüden ötürü kulağına bağırarak) ŞEEEY AF EDERSİNİZ. ACABA PARFÜMÜNÜZ NEDİR? Diye soruyorum.
- (Kadının suratı ekşiyor) ANLAMADIM. Diyor.
- (Ya sabır diyerek tekrarlıyorum) PARFÜMÜNÜZ NE MARKA ACABA?
- (Kadının suratı yine ekşi) ANLAMIYORUM, DUYAMIYORUM NE DEDİĞİNİZİ! Diyor.
- (Geri zekalı kadın, ben senin bu cümleni duyuyorsam; senin de benimkini duyabiliyor olman lazım. Kulakların bu kadar tıkalı mı gerçekten?) PARFÜMÜNÜZ DİYORUM. NE MARKA PARFÜM KULLANIYORSUNUZ DİYORUM. Diyorum.
- (Anladı galiba) HAA BEN PARFÜM KULLANMIYORUM! Diyor!

Sonra da yanındaki kadınla adama dönüyor. Adam benim ona ne sorduğumu merak ediyor muhtemelen. Kadın arkadaşı da kulağına eğilip soruyor. Benim jeton o sırada düşüyor:
- Worst pick-up line ever!

Kadın arada bir bana bakıp 'acımaklı' bakışlarına bürünüyor -aklınca- ama ben durumun ne olduğunu anlamadığım için hiç dönüp bakmıyorum bile. AJ'e dönüp:
- Sordum bu boktan parfümün ne marka olduğunu ama parfüm kullanmadığını iddia etti. Diyorum.

AJ gülüp geçiyor. Boyalı BB geliyor yanımıza:
- JC ,kocalarının yanında kadınlara mı asılmaktan mı hoşlanıyorsun sen? Diye soruyor.

Elbette parmaklara hiçbir zaman dikkat etmem ama sahneyi izleyen birisi tüm ayrıntıları yakalıyor.
- Dünyanın en kötü parfümünün ne olduğunu öğrenecektim ama her zamanki gibi yanlış anlaşıldım. Diyorum.

Biraz fazla büyüyor bu olay sanki. Kapatmak için Mük'le dans ediyorum. Biraz da Madam De Le Patronaj'ın kıskanıp kıskanmayacağını gözlemlemek için. Çok kötüyüm. Biliyorum.

Sonrası bildiğiniz gibi işte. AJ'nin uykusu geliyor ve biz 'paint the town' turuna çıkıyoruz. Son durak benim ev. Boyalı BB yanımdaki koltukta uyuyup kalıyor.

Hiç yorum yok: