12 Haziran 2009 Cuma

dört bölü dört

Eşittir 1.

Aynen öyle. Telefon Boyalı BB'den geliyor:
- JC beni böyle bir zamanda ajansta yalnız bıraktığın için seni affetmeyeceğim. Ayrıca Cuma akşamı parti veriyormuşsun ve beni davet etmiyorsun ha?

Bu haberi kim uçurduysa, ben de onun kafasını uçuracağım.
- Ben de tam seni arayıp BB'ciğim bu akşamki partiye seni de bekliyorum. Yanında kimseyi getirme, üzerine hafif bir şeyler al ve gelirken elin boş gelmesin, diyecektim. Diyorum.

Telefonu kapattıktan sonra kızlara çok sert bir şekilde bağırıyorum:
- Boyalı BB'nin duyduğu partiyi AG sürtüğü de duymuş olabilir ve kapıya dayanırsa onu öldürüp hapse girmek zorunda kalacağım. Ama hayır, elbette ben hapse girmeyeceğim: Bu haberi kim yaydı ise suçu onun üzerine atacağım. Parmak izini tabancanın üzerine basacağım ve hapse onun gitmesini sağlayacağım... Son kelimeyi söylediğim gibi susadığımı hissediyorum.

Bu kadar uzun cümleleri bir seferde kurmamalıyım.

Madam De Le Patronaj yanında iki French Maid ile beni gelip sakinleştiriyor. 'Haydi kızlar, gidip parti çocuğumuzu hazırlayın' diyor.
Kızlar gardrobumda partiye uygun kıyafetlerimi ararken:
- Cidden ya, sizler kimsiniz? Nerede çalışıyorsunuz? Her gün böyle mi geziyorsunuz? Hangi ajansa bağlısınız? Gibi sorular soruyorum fakat yine susadığımı hissediyorum.

Tüm gecemi bu bilgileri elde etmek için harcayacağım. Kızların hiç konuşmadığını düşünürsek, aklıma iki ihtimal daha geliyor: Ya dilsizler ya da Rus. Rus olamayacak kadar esmer, dilsiz olamayacak kadar samimiler. Yani dil olarak.

Parti başlasın.

Hiç yorum yok: