İnanın ki Cumartesi akşamı, şu ajanstaki herkesten çok eğlenmişimdir ama Pazartesi günü yine geldiğim yer aynı cehennem! Madem eğlenmeyecektiniz, niye cehenneme geldiniz? Size diyorum heeey!
Diye bağırırken kapımda takım elbiseli bir herif beliriyor.
- Banka yok bu binada. Diyorum. (Üzerindeki kıyafete bakıyor. Hareketi beğendim. Çabuk yakalıyor.)
Gülümsüyor. Hafiften ısındım herifin gülümsemesine.
- Sen JC olmalısın. Diyor bana.
- Vergi memuru isen, ben de JC değilim. Diyorum. Sonra Jim Carrey gülüşlerimden birini atıyorum.
Gülümseyerek bakalım nereye kadar gidebileceğiz.
- Büyük Patron tanıştırmadan önce gelip tanışayım dedim. Adını çok sık duyuyordum. Diyor.
Evet sevgili okurlarım. Adım sağda solda duyulur.
- Umarım AG'nin o pis ağzından duymamışsındır. Diye düzelti talep ediyorum. Fuck buddy'si falan değilim onun, hiçbir zaman çıkmadık, ben lisedeyken onu tanımıyordum ve kendimden büyük kadınlarla ilgileniyordum. Yani onun ağzından duyacakların sadece birer saçmalıktır. Diyorum.
Cümlemi kesmeden sonuna kadar dinliyor.
- Sevdim seni. Haydi gel birer Heineken atıp gelelim. Diyorum.
FBI ajanı gibi durduruyor beni.
- Mümkün değil şu anda JC. Başka bir zaman yaparız onu. Üstelik, diyor ve üzerindeki takım elbiseyi gösterip 'görevdeyim' diyor.
El sallayıp odadan çıkarken ben de player'da We Made You'yu açıp (Eminem tabii ki) öksürerek rap'imi yapmaya başlıyorum:
- öhö öhö
Back by popular demand....
13 Temmuz 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder