10 Temmuz 2009 Cuma

kararsızlık en kötü karardır

Demiş birisi. Kim demiş bilmiyorum. Ben de uyduruyor olabilirim.

Şehire ve ofise dönme kararı alıyorum. Aslına bakılırsa Dokuzuncu Kattaki Kız'dan tutun Deniz Kızı Kerastes ve şu sitenin kafesindeki garson kıza kadar şirin kızların hepsini özledim. Dönme sebebim açıkçası budur. Başka bir sebep aramayın.

Kararımı vermiş bir şekilde ofise dönüyorum. Asansörde Dokuzuncu Kattaki Kız'a rastlamıyorum. Bir iki uyuz adam ve yanlarındaki 'yanında iki erkek olduğu için kendini devamlı gülümsemek zorunda hisseden kadın' ile yukarı çıkıyoruz. Hepsinin benimle aynı katta inmesinden işkillenmiyorum. Elbette işkillenmem lazımmış.

Odamın nerede olduğunu hatırladığımı fark ediyorum. Halbuki dün akşam saatlerinde ofisin bile nerede olduğunu unuttuğumu sanıyordum. Mük'le karşılaşamadığım için canım sıkılıyor. Madam De Le Patronaj'a sormaya karar veriyorum: Mük izin almış ve eğer merak ediyorsam, FYI (aynen böyle dedi) ef vay ay kendisiyle de artık 'o şekilde' ilgilenmiyormuş!
- Bak sen. Diyorum ve Büyük Patron'un odasına dalıyorum.

Terzi yine orada. Patron yine 'alttan çıplak' ve terzi beni gördüğüne -yine- memnun olmuyor.

- Ooo Cey Siiiii. Diyor patron.
- Patron sana açıklamam gereken önemli bir karar var. Diyorum.

Terzisinden izin alıp, bir adım öne geliyor. Merakla:
- Evet JC? Kararın nedir? Diye soruyor.

Bu cümleyi kurmaktan her zaman zevk aldığımı hissediyorum:
- Patron, ben bir işbitiriciyim ve ajans başkanlığı gibi hödük bir isim altında anılmak istemiyorum.

Bunu söylediğim sırada gireceği şok ifadesinin bu kadar yoğun olacağını bilseydim, sırf onu kandırmak ve bir süre sonra ajanstaki herkesi kovup içeriyi boşalttıktan sonra 'burası artık kar etmiyor' deyip ajansı kapatmak ve sonra yoluma devam etmek için 'ajans başkanlığı' görevini tercih edebilirdim.
Çok fazla cümle kuruyorum, biliyorum, fakat hislerimi anlatmak için bu uzun cümlelere ihtiyacım var.

- Beni çok zor durumda bıraktın JC. Diyor. Terzisinden izin alıp koltuğuna oturuyor.

Ve ben odayı terk ediyorum.

Mutlu, gururlu ve karşısında Dokuzuncu Kattaki Kız'ı müş-tem olan arkadaşını ziyaret etmeye gelmişken gördüğüm için sevinçli bir şekilde odama doğru ilerliyorum.

Hiç yorum yok: