Yine bir Pazartesi ve yine dağıtık insanlar topluluğu. Akılları bir gün öncesinde kalmış. Sanki bir gün öncesi takvimin en güzel günüymüş gibi: Pazar!!!
Büyük Patron ajans içerisinde o kadar fazla vakit geçirmeye başlıyor ki, bazen ajansı başkalarına satarak bu işlerden yırtacağını falan düşünmeye başlıyorum.
Pazar akşamı bizim Büyük Patron'un eski karılarından biri (kaçıncısı olduğunu bilmiyorum) arayıp şu sıralar bizimkinin kiminle birlikte olduğunu bilip bilmediğimi sordu. Gazetelerin birinci sayfasını ilgilendirecek bir haber olmadığı için (öyle olsa bile umrumda değil) aklıma gelen ilk senaryoyu uydurmuştum:
- Şu anda evli olduğu kadının kızı ile birlikte. Deyiverdim.
Büyük Patron, uzun bir süredir benim bu uyduruklarımı temizlemekle meşgul ama ben böyle durumlarda genel olarak Patron'un libidosunu onore edecek örnekler uydurmayı tercih ettiğim için benim uyduruklarıma hiçbir itirazda bulunamıyor.
Kadınlar neden böyle abuk sabuk şeyleri merak eder ki? Boşanmışsın gitmişsin, pipisinin kalktığından bile şüphenin olduğu yaşlı adamın kiminle çıktığını/ettiğini ne diye merak edersin ki?
Bunları düşündüğüm sırada kapımın önünde Balyaj beliriyor. Mük'ün saçları ile ilgileniyor. Aralarında bir şeyler konuşuyorlar. Kadın gider gitmez telefona sarılıyorum:
- Kuaförünü mü merak ediyormuş? Diye soruyorum.
- Görünürde bunu sordu ama bana asıldığını düşünmeye başlıyorum. Diye cevap veriyor.
- Herkes sana asılıyo Mükcüğüm. Diyerek kapatıyorum telefonu.
Off. Dokuzuncu kattaki kızı arayayım da bari bir kahve falan içelim. Reader mı writer mı olduğuna karar veremedim henüz.
20 Temmuz 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder