Mük'le kahvelerimizi yudumlayıp çevre masalarda oturanları keserken telefon da bizim sohbetimizi kesiyor.
- Ne var?
Telefondaki AJ.
- JC, oğlum, neredesin?
- Starbucks'tayız.
- Sakın kaybolmayın geliyorum. Diyor ve kapatıyor.
Ama hangi starbucks'ta olduğumuzu sormayı unuttuğu için, sanırım önümüzdeki birkaç saat içerisinde görüşmemiz olası değil.
- Ben kazandım. Diyorum Mük'e.
- Neyi kaçırdım? Diye soruyor.
- Arkandaki kız çantasını kurcalarken, dildosunu düşürdü.
- İnanmam! Diyerek arkasını dönüyor ve ben devam ediyorum:
- Sonra onun bir şemsiye olduğunu hatırlayıp etraftan gören biri oldu mu diye bakmaktan vazgeçti. Diyorum.
5 Kasım 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder