26 Kasım 2009 Perşembe

japon bahçesi bitkileri ve ketfayt

Evdeki herkesi postaladıktan sonra minik Japon bahçeme geçerek bir sigara yakıyorum. Yazabilmek için öncelikle şiddetli bir gürültüye ve ardından gelen aşırı sessizliğe ihtiyacım var. AJ bunun arkasında şizofren kaynaklar arıyor ama hangimizde bir miligram bile olsa şizofreni yok ki? Hadi ama!
Bazı geceler o kadar sessiz oluyor ki -mesela bu gece- minik Japon bahçemdeki bitkilerin aralarında Japonca konuştuğunu duyar gibi oluyorum. Belki de onların konuşmasını istediğim için böyle algılıyor da olabilirim. Hani kadın kavgaları gibi. Ne alakası var demeyin, siz onların kavga ederken birbirlerini sevme ihtimali olduğu için öyle algılıyorsunuz. Yoksa ciddi ciddi kavga ediyorlar. Öldüresiye! Ben şimdiye kadar hiçbir kadına rastlamadım ki, 'biz aslında görsel malzeme olsun diye birbirimizle kavga ediyoruz' cümlesinin altına imza atsın. Mümkün değil. Açıkçası kadınların da umrunda değil bu görüntüler.

Konuyu çok fazla dağıtmadan yazdıklarıma getirmeyi isterdim fakat siz bunları dizi olarak izleyeceksiniz. Günü gelecek, o sahneleri benim yazdığımı bile fark etmeyeceksiniz, gün gelecek eski tv dizileri gibi bunu da unutacaksınız. İtiraf edin ki, en kıyak dizinizi unutmak için bile sadece bir seneye ihtiyacınız var ve bu da o kadar kısa bir zaman ki.

Hiç yorum yok: