24 Kasım 2009 Salı

google'a reklam veriyorlar. hadi bakalım. öyle böyle değil (!)

'Google'a reklam verelim' cümlesini duyduğumda kaşlarım çatılmıştı zaten. 'Neden ki?' diye düşündüm. 'Haydi belki destekleyici olabilir ama…' diye adamın beyninin içine girmiş oralarda 'nasıl manzaralar var acaba' diye gezinirken adam konuşmaya devam ediyordu:
- Şu anda dünyada milyarlarca insan her gün nereye bakıyor? Diye sorup kendi kendine cevabı vereceğini de belli ediyor: 'Google hepimizin baktığı yer olarak orada duruyor işte. Neden buraya ilan vermeyelim?'

Kaşlarım çatık duruyorum. Dönüp Mük'e 'bu ne toplantısıydı?' diye soruyorum. O benim yaşlandığımı düşünüyor olabilir fakat ben gerçekten bu cümleleri duymaktan bıktım. Birisi de 'tüm internet sitelerinde reklam çıkartmak istiyorsak bunu nasıl yapabiliriz?' diye sormuştu yıllar önce. Hadi o yıllar önce idi - cehalet mazur görülebilirdi - fakat şu anda masa takvimine bakıyorum ve 2009'u gösteriyor o kağıt parçası bana.

- Şimdiye kadar kimse bunu denemedi. Diyerek argümanlarına devam ediyor.

Koskoca adamsın. Diyorum içimden.
Bas emekliliğini, çek git. Diyorum.
Olmayan ilgimi de kaybettim artık. Düşünün ki sizin de ulaşmaya çalıştığınız kitle kafa olarak benimle aynı halde.

- Daha güzel bir öneride bulunayım mı? Diyorum dışımdan.
- (Heyecanlı bakışları ile bana dönüyor) Söyleyin JC Bey, diyor.
- Youtube'daki tüm videoları bir daha çekip, sizin logoyu da içine bir yerlere monte edelim ve tekrar Youtube'a yükleyelim mi? Ne dersiniz? Bunu da kimse denemedi. Gerçi biraz pahalı olur ama… Olsun.

Odadaki herkesi şaşkın bakışlar içerisinde bırakıp odadan çıkıyorum. Mük'ün kulağına 'lütfen bu toplantının devamında edilecek komik cümleleri de not edip twitter'dan basar mısın hepimizin mutluluğu için?' diye de ekliyorum.

Umarım müşteri tarafındaki kendini akıllı zannedenlerden biri kendi patronunun salak önerisini görmezden gelip benimle ilgili 'çok salak önerilerde bulunuyor' diyecek kadar işini ciddiye almıyordur.

Geçenlerde birisi de, yine bu kodamanlardan birinin 'internet ucuz olduğu için oraya da para harcıyoruz' dediğini söylemişti.

Hepsinin ortak yönleri şu idi: Saçları bembeyazdı ve kafaları kel falan değildi.

Sanırım gerçekten de akıllı başta saç durmuyor. Aynaya bakmak üzere ajansın lavabosuna giriyorum. Saçlarımı kontrol etmek üzereyken unisex lavaboda AG sürtüğünün eteğini yukarı çekmiş halde klozette otururken kapıyı kapatmamayı tercih ettiğini hatırlamak için geç kaldığımı fark ediyorum.

Hiç yorum yok: