- Tamam itiraf ediyorum. Hayatım boyunca ne bir kere evlendim, ne evlenmeye bir milim yaklaştım, ve hatta biraz daha düşünürsek sanırım ben hiçbir nikah törenine de katılmadım. Bildiklerim tamamen filmlerdeki nikah sahneleri, bir sürü arkadaşın davet edildiği evde izlenen nikah videolarından ibaret. Yani bakire bir p*rno yıldızı olmayacağı gibi, benimkiler de uydurma.
Uzun bir sessizliğin ardından:
- Peki, güzel, itiraf ediyor olman güzel bir şey. Devam edelim. Diyor. (Sümüklü Zerrin'den bahsediyorum)
- Sana da yalan söylememin temellerini kurcalamak gerekirse, neden herkes benimle tanıştıktan on dakika sonra evlilik konularına giriyor acaba diye yaptığım bir araştırmanın sonucunda elde ettiğim bulgulara dayanıyor. Onlara evlilikten bahsedersen, insanlar konuya alışıyor hemen ve çok kısa sürede bu konuyu kapatabiliyor. Tamamen bu yüzden sana böyle bir palavra attım ama bilmiyordum senin matrimonial bir hastalık çektiğini.
Bu cümleleri kurarken arkada Elton John piyanosunun tuşlarına basarak romantik bir melodi veriyormuş gibi hissediyorum. Keşke JC FM müziğinin erişebildiği bir noktada yapıyor olsaydık bu konuşmayı. Her an konuyu değiştirebilecek bir müzik çalmaya başlayabilirdi.
Zerrin gözlerimin içine bakıyor:
- Sen aklını yitirmişsin JC'ciğim. Biliyor musun?
Evet başlıyoruz.
Ben haricinde tüm dünya normal sevgili okurlarım. O yüzden siz gidin, başka yerleri okuyun. Normal şeyler onlar. Bunlar anormal. Hani sonra siz de benim gibi manyak falan olursunuz. İstemem.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder