Yine dünkü toplantıya dönelim. Masa altında enteresan bir ilişki hakimdi toplantıya. AG sürtüğünün bir ayağı toplantı boyunca benim kasıklarımın üstündeydi ve hareket ederek kadınların dikkatini çekmek istemiyordum. Mük elimi tutuyordu bu sahne karşısında bana destek olmak için. Estel de karşımdan bana esmer esmer gülücükler atıyor ve Sümüklü Zerrin deyip duruyordu, elbette dudak hareketleriyle. Sümüklü Zerrin ise BB akımından bir yönetici olarak karşımda dikiliyordu. Elbette toplantıya konsantre olamadım ve Zerrin'e her bakışta kendimden biraz daha utandım. Ona baya bir çektirmiş olsam gerek.
İnsan bazen böyle eski arkadaşlarıyla yüzyüze gelmeli bence. Hadi bırakın şu klasik facebook martavallarını: 'Yahu ben onunla görüşmek isteseydim, zaten görüşüyor olurduk. Şimdi napıyim yani. Facebook'ta buldu diye arkadaşım mı olacak?'. Haydi saçmalamayın. Arada bir dönün geriye bakın. Belki de karşınızdaki size bakarken sizin kendinizini gördüğünüzden daha güzel bir insan görüyordur. Onlara bu şansı verin ve aynaya baktığınızda göremediğiniz şeyi, en azından onların görmesine izin verin.
Sonra da dağılın. Ben de tutup ilkokul arkadaşınızla evlenin demiyorum.
Zaten Zerrin evlenmiş. Altıncı hislerim boşanmak üzere olduğunu söylüyor ya. Neyse.
Toplantı sonrasına geliyoruz:
- Eee JC anlat bakalım. Evlendin mi bari?
Eveet. JC'nin feyk hayat hikayesini yeniden yazıp anlatayım da bari eğlence olsun. Belki bana acır ve bir daha toplantıya gelmeden önce 'ya ben bu ismi bir yerden hatırlıyorum, ilkokul arkadaşım mı acaba?' diye düşünür ve üç-beş dergi gazete veya google açıp bir bakar kimmiş bu diye.
- Şimdi Zerrocuğum. Üniversitenin ilk yılında deli gibi aşık olup…
Haydi siz dağılın, ona özel olarak anlatıyorum. Çok merak ederseniz size de anlatırım arada bir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder