16 Şubat 2010 Salı

Yazışma araştırma soruşturma

Patronun odasındayız. Çoğul eki kullanma sebebimi açıklamayacağım.

Konu dünkü yazışmamız. Daha doğrusu bir mail ve bir cevaptan oluşan yazışma. Buna yazışma denirse. Ona araştırma denirse, şu anki şeye de soruşturma diyebiliriz.


- Biliyorum ki bu ajans çok sık şekilde kreatif direktör değiştirip duruyor ama bunlardan kaçı benim suçumdur? Diye soruyorum ortaya.

Patron bu konuşmanın sonunda ne olacağından çok emin bir şekilde yine masadaki kurabiyelerle oynayıp duruyor. Kimseden ses gelmeyince, devam etme ihtiyacı hissediyorum.

- Ayrıca geçen seferki toplantıda art direktör hergelesi benim bu ajansta ne işe yaradığımı sorduğu için gidip istifa mektubu falan vermedim.

AG sürtüğüyle göz göze geliyorum. Elini gömleğinden içeri sokmuş göğsüyle oynuyor ve yiyecekmiş gibi bana bakıyor. Ben yine devam ediyorum:

- Burası bir reklam ajansı değil mi? İnsanlar her şeyi niye kişiselleştiriyor?

Bu sefer de stratejik planlamadan sorumlu herifle göz göze geliyorum. 'Bu sefer ağzına sıçtık senin' dermiş gibi bakıyor suratıma. Ben yine konuşmaya devam etme zorunluluğu hissediyorum kendimde:

- Eğer gerçekten birileri bir boku benim yüzümden beceremiyorsa, ben gideyim, herkes keyfine baksın. Diyorum.

Herifin gözleri ışıldıyor. Penaltı kazanmış bir takım oyuncusu gibi, penaltıyı direkt olarak gole çevireceği için seviniyor.

Patron ağzını açıp durumun bununla ilgili olmadığını söylediği anda penaltıyı kaçırmış bir takım oyuncusu gibi yıkılıyor.


- Bence sen söylenmesi gereken şeyleri söylemişsin o zaman JC. Diyor patron. Eğer bunları bir kişi bile söylemeyecekse, kreatif direktör ve art direktör cuntası altında devam edecek anlamına gelir bu ajans. Halbuki burası ordu değil, bir reklam ajansı.


Art direktör hergelesi lafa giriyor:

- O zaman kreatif direktörümüzü kayıp mı ettik? Diye soruyor hiçbir şeyi üzerine alınmadan.

- BB. İş yine sana düşüyor. Kaçıncı kreatif direktörümüzü arıyoruz? Diye soruyor patron.

- Bilmem, ben sayamadım artık. Diye cevap veriyor BB.

- Global bir ajansa yakışmayacak kadar çok. Diye ekliyor stratejik planlamadan sorumlu herif.

- O zaman şimdiye kadarkiler de global bir ajansa yakışmayacak tiplermiş. Diye kapatıyorum lafı.


Biliyor musunuz, azıcık da olsa kendimi suçlu hissetmiyorum.

Hiç yorum yok: