16 Aralık 2009 Çarşamba

büyük patronlar ihmale gelmezler

Büyük Patron'u son zamanlarda çok ihmal ettiğimi düşünerek odasına dalıyorum.
Elbette terzisi yine orada.
- Patron, diyorum. Ahoy!
- JC gel oğlum. Ben de tam…
- Ölçü aldırıyordun. Diye cümlesini tamamlıyorum.

Bu terzi kesinlikle bana gıcık! Bakışını görebilseydiniz keşke.
- Son zamanlarda dizi ile uğraşıyormuşsun diyorlar. Diyor.
- Doğrudur patron. Diyorum.
- Halbuki senin işin bu evlat. Sensiz bir reklam sektörü düşünemiyorum. Diyor.
- Porno yıldızı sendromuna tutuldum patron. Diyorum. Artık zevk vermiyor bana bu. İş olarak görüyorum.
- O halde seni biraz dinlendirelim ha? Ne dersin?

Bunları duyduğuma inanamıyorum. Meslek hayatının başında dinlendirme diye bir şey yoktur asla. Bu ne saçmalık? Halbuki şu anda neredeyse hiç yorulmuyorum. Porno yıldızı sendromu bu mu acaba?
Ben cevap vermeyince o konuşuyor:
- Ne sendromu demiştin evlat?
- Yok bir şey patron, ben gittim. Diyorum.

Kapıda Boyalı BB'ye rastlıyorum.
Bu bir işaret olsa gerek.
AJ'nin odasına gideyim de, bari dizi işini sağlama alalım. Reklamın tek iş olması bünyeye iyi gelmiyor.

Hiç yorum yok: